30 Ağustos 2011 Salı

ŞEKER TADINDA KOMBİN

Bayram günü şeker tadında bir kombinle karşınızda olayım dedim ;)) Ki bana göre içinde pembe barındıran her kombin şeker tadında ya neyse :P

Şu an size bu postumu İstanbul'dan yazıyorum, bayram için aile saadeti yaşamaya geldik. Ama fotolar Ankara'dan malumunuz :)) İstanbul şu günlerde o kadar güzel, o kadar yaşanılır bir yer olmuş ki... Nedeniyse tamamen trafik. Herkes İstanbul'u terk etmiş, oh ne ala, çile çekmeden istediğimiz yere gidebiliyoruz, İstanbul'da bundan lüksü var mı? ;))


E hadi fazla takılmayın buralarda, bugün bayram, gidin büyüklerinizin ellerini öpün, sevdiklerinizle bol kahkahalı saatler geçirin ;)) Ya da ne bileyim, canınız ne istiyorsa onu yapın mesela umarsızca :P

Siz gitmeden araya bi kombin şeysi sıkıştırıverelim mi? ;))

Bluz......Dekolte Butik
Pantolon....................Twist
Sandaletler........................Miss F
Çanta.................Jacquline
Gözlük......New Look




Hepinizi öptüm, sardım, kucakladım canlar...
En güzel bayramlar sizinle olsun.
En sevdiğiniz şeker de benden olsun ;))

26 Ağustos 2011 Cuma

YENİ SAÇLAR VE BİR KUAFÖR HİKAYESİ

7 yıldır Ankara'dayım ama koca şehirde istediğim gibi bir kuaför bulamamıştım. Oysa tek istediğim; beni dinleyen, benim isteklerim doğrultusunda saçlarımı güzelleştiren ve cüzdanımı kurutmayan bir kuafördü. Hatta daha önceleri blogdan bu konuyla ilgili post yapmış, sizlerin kuaför deneyimlerinizi sormuştum.
Ama sanırım sonunda ben de kuaförümü buldum. Hem de bir fırsat sitesi aracılığıyla. Tamamen denemelik aldığım bir kupondu bu. Tigi Creative Academy'den saç bakımı ve saç kesimini kapsayan kuponu 14,90 TL'ye aldım ve geçtiğimiz günlerde korka korka kullanmaya gittim. Çünkü hadi bakım neyse de, saç kesiminin geri dönüşü yok bilirsiniz. Ama kuaföre girdiğim ilk andan çıkıncaya kadar (ki sanırım orada 2 saatten fazlamı geçirdim) oldukça ilgili ve saygılıydılar. Çalışanlar işinde profesyonel ve siz okey vermeden hiçbir şey yapmıyorlar. Saç kesimimle milim milim uğraştı mesela kesen kişi. Sonra da bir güzel saç bakımımı yaptı.
Aşağıda gördüğünüz fotoda saçlarıma sıcak bakım uygulanıyor, kafamdan dumanlar çıkıyor amanınnn! ;))

Kesim ve bakım sonrasında ise saçlarım bu hali aldı. Biraz kısaldılar ve istediğim uzun küt modeline bir adım daha yaklaşmış olduk :)


İşlemlerim bittikten sonra ise Ankara'da Tigi Creative Academy'nin kuruluşu ve işleyişiyle ilgili uzunca sohbet ettik. Henüz 6 aydır Ankara'dalar ama hedefleri Ankara'daki kuaför kültürünü değiştirmek. Ayrıca Tigi'nin distribütörü oldukları için de fiyatları aynı kalitedeki kuaförlere göre makul. Zaten sürekli çeşit çeşit kampanyalar yapıyorlar, yani fiyat anlamında sizi zorlamıyorlar.
Salona gittiğinizde Tigi'nin ürünlerine de ulaşıp, satın alabiliyorsunuz.
Uzun lafın kısası ben bu Tigi Creative Academy'yi beğendim sayın seyirciler ;)) Bundan sonra yeni kuaförüm ilan ediyorum kendilerini. Denemek isteyen olursa bana ulaşın, adres telefon vereyim size.
Ayrıca burada Brezilya fönüyle ilgili çok önemli bilgiler de öğrendim, ama şimdi kulaktan dolma anlatmak istemiyorum. Bir sonraki gidişimde sizler için bir "Birezilya Fönü" dosyası hazırlayacağım sıkı durun derim ;))


Bunlar da yeni saçlarımla şeberdiğim The Cafe Lox akşamından birkaç kare...




Yeni ojelerin mutluluğu...
Onlara sevgimizi gösteriyoruz ;))

Sevgiyle kalın...
Hatta sadece insanlara değil, hayvanlara ve objelere de sevginizi gösterinki sevgi dolu, pozitif, sürekli gülen ve tabii mutlu bir insan olun!!!
Saçıyla mutlu sevgi pıtırcığı :D

24 Ağustos 2011 Çarşamba

AYARLANABİLİR TÜTÜ YAPTIM

Sabah bahsettiğim gibi bugün kendimi tütü dikimine programlamıştım. Kahvaltı bile yapmadan oturdum makinemin başına nasıl yaparım ben bu tütüyü diye düşündüm, taşındım, sonra bir deneme yapıp yanıldım derkeeeennn ;)) İşte bu ölçüsü ayarlanabilir tütücük çıktı ortaya.
Aslında benim amacım beli lastikli altında saten eteği olan bir tütü dikmekti, ama iç eteğin belini çok küçük tutunca ben de dedim iç eteksiz olsun. Böylece minik prensesin beline dar veya bol gelme sorununu ortadan kaldırmış olduk ;))

Gördüğünüz gibi aslında bağlamalı önlük şeklinde. Arkadan veya yandan istenilen ölçüde bağlanarak etek halini alıyor. İçine de etek, tayt, elbise ne isterse giyebilir.

Nasıl olmuş? İlk denememi beğendiniz mi bakalım???

PEMBE ELBİSE

Ne zamandır yine ortalarda yokum dimi ;) Yaz rehavetiydi, gezmelerdi derken bloğu ihmal ettim sanırım, ama telafi edicez artık ;))
Dün dışarı çıkarken yeni pembiş elbisemi giydim. Kumaşı o kadar inceki varla yok arası. Bunaltıcı yaz günleri için vazgeçilmezim olacak sanırım.

Bugün de ilk defa tütü dikmeyi deniycem, bakalım nasıl olacak? Yalnız kendime değil ufak bir prensese :) Umduğum gibi olursa sizlerle de paylaşırım tabii ;))

Elbise.........Butica Romantica
Ayakkabı...............................Gojane
Küpeler..................Kaş'tan
Saat.....Y-London

Bunlar da binbir surat hallerim, eğlenmek serbest ;)))

Öpüldünüzzzz... o_O

20 Ağustos 2011 Cumartesi

DİKİŞE BAŞLANGIÇ: YENİ MAKİNE VE İLK DİKİŞİM

Geçtiğimiz günlerde sonunda ben de dikiş makineme kavuştum. Yani artık evde yeni bir arkadaşım var ;)) Tanıştırayım kendisi Singer 7463. Elektronik bir makine ve başlangıç için yetip de artması muhtemel bence. Tasarımlarımı artık kendim hayata geçirebileceğim için çok heyecanlıyım, bir an önce öğrenmem lazım her bir ayrıntısını ;))

Daha önce hiç makine tecrübem olmadığı için henüz emekliyorum ama şansıma bugün makineyi tanıma ve kulanma dersim var.
Kendi kendime yaptığım ilk dikişim sehpa örtüsü oldu :)) Kimilerinize göre bahsi bile olmaz belki ama ben kendisini tamamlamaktan mutlu ve gururluyum :)) İstediğim ebatlarda bir parça kestim ve kenarlarına hilal şekilli dikiş geçtim ve kalan kısımlarını dipten keserek bu formu kazanmasını sağladım. En yorucu kısmı kenarları kesmek oldu yalnız...


E tabii dikiş olayına girişince ilk alınanlardan biri de Burda dergisi oluyor. Ben de ilk Burda'mdan aşağıdaki modeli beğendim. Büyük bedenler için kalıbı mevcut ama ben bir şekilde kendime bu yelekten dikmek istiyorum, modeli çok beğendim.

Bundan böyle sık sık dikiş maceralarıma şahit olacaksınız, sıkı durun derim.
Ayrıca dikiş olayını iyi bilenlerden tavsiyeleri de bekliyorum canlar...

Öpüldünüz, mucikosss ;))

15 Ağustos 2011 Pazartesi

ANITKABİR ZİYARETİ

Geçtiğimiz hafta annemle beraber Anıtkabir ziyareti yaptık. O gün Anıtkabir hakkında çokça düşündük, insanları ve ortamı gözlemledik. Atamızın ve onun döneminde yaşamış Anadolu insanının nasıl bir güç ve metanete sahip olduklarını gördük. Ve onlar olmasaydı bizlerin bu topraklarda nefes alıyor olamayacağımızı bir kez daha kazıdık beyinlerimize.
Ki bence Atatürk hakkında yalan yanlış atıp tutanlar, onun insani davranışlarından bile bir şeyler çıkaranlar bir kez daha düşünsünler bakalım o olmasaydı şu an ne durumda olurduk?


Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum ve bununla gurur duyuyorum. Bir gün kendi evladım olduğunda da onu başta götüreceğim yerlerin başında geliyor Anıtkabir. Gitmeyen görmeyen kalmamalı bence, hatta bir şeyleri hatırlamak için ara sıra da olsa ziyaret etmeliyiz Ata'mızı...

Gitmişken Anıtkabir'in bahçesinde bol bol fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmedik tabii. Bir tarafı kırmızı, bir tarafı beyaz güllerle kaplı Aslanlı Yol'un.



Ne giymişim bakalım mı?
Jean..........Twist
Tshirt........Dekolte Butik
Sandaletler............Miss F (FLO)
Çanta.......Pieces (Stil Direktörü'mden)
Gözlük.................New Look

Bu arada bu jean'i kaç ay önce Trendyol'da kampanyadayken almıştım ama bir türlü kendime yakıştırıp giyememiştim. Biraz tontiş gösteriyor ama bu kombindeki halini ben sevdim ;))
Siz nasıl buldunuz?


9 Ağustos 2011 Salı

EVİME KÜÇÜK DOKUNUŞLAR

Son günlerde evime yaptığım küçük dokunuşlar mutluluk sebebim ;))
Renkler, aynalar en sevdiklerimden...

Salonumda boş duran vazolarımın renklenme zamanı gelmişti. Bu misss çiçeklerimi Tepe Home'dan aldım.

Oturma odamdaki çerçeve koleksiyonumu genişlettim. Yine Ikea'dan aldığım renkli çerçevelerimi kendim süsledim ve içine bilimum düğün dernekte çekildiğimiz fotolarımızı yerleştirdim ;))

Geçenlerde yaptığım Ankara Ikea ziyaretimde aldığım aynalarım. Nereye asacağımı çooookça düşündükten sonra, antremizdeki dar duvara asmaya karar verdim. Fotoğrafta karşı duvardaki kedili stickerım ve halım da çıkmış, yani siz bu nasıl ayna demeden diyim dedim :))

Ve artıııık sıra balkonumda. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi balkonumu dekore ediyorum ama cam balkon firması 1 ay süre verdi, ben de bu süreçte balkon mobilyası ve aksesuarları için bakınıyorum. Ya denizci teması, ya da pastel tonlarda mavili pembeli bahar teması uygulayacağım.
Hayal edin bakalım, sizce hangisi olsun???

8 Ağustos 2011 Pazartesi

KAŞ GECELERİNDE NE GİYDİM?

Kaş tatilimiz boyunca genelde şortlu kombinler tercih ettim. Ayrıca sandalet ve terlikler de resmen ayaklarıma yapıştı. :)) Çünkü orada kokoş olacak bir ortam yoktu ve akşamları pek bir serindi. Yeleğim kurtarıcım oldu diyebilirim. ;))

Yelek..........Gojane
T-shirt......................Mango
İçteki straplez......................H&M
Şort.........................Tommy Hilfiger
Portföy...............Beylik Pazarı
Sandalet.........Shoetek

Ben Kaş'taki ara sokakları çok sevdim, vıcık vıcık değiller, esnaf bile çok kaliteli, düzeyli. Ayrıca Kaş'ta esnaf turisti kazıklamaya çalışmıyor, birkaç balık restaurantı dışında, genelde fiyatlar makul. İnsan alışveriş yaparken ürkmüyor yani. ;))

Kaş'ta nerde yemeli derseniz, bizim maalesef son gün keşfettiğimiz Turkuaz Balık derim. Ortamı, servisi ve en önemlisi yemeklerinin lezzeti muhteşemdi. Kalamar ve mantar güveç şiddetle tavsiye edilir.
Ayrıca Kaş'a gidecek olursanız meydandaki balıkçıları pek tavsiye etmiyorum, yabancı turiste yönelik çalışıyorlar, kendi memleketinizde kendi paranızla rezil oluyorsunuz.

Çooook öperim canlar, herkese musmutlu haftalar ;)))

6 Ağustos 2011 Cumartesi

SHREDDED DENIM SHORTS

Kıyım kıyım kıyılmış, sanki Mischa Barton'a köpek saldırmış gibi duran şortu kıyafetinin odak noktası olmuş. Kimi sever kimi nefret yırtık jeanlerden ama ben bu şortu çok sevdim.
Ayrıca bence tam bir festival stili olmuş. İlham alnası, DIY'lenesi! ;))

5 Ağustos 2011 Cuma

YAZ AŞKI - LİMONLU KREM BAVAREZ

Sizlerle ara ara yaptığım değişik tarifleri paylaşmak hoşuma gidiyor. Çünkü ben onları çok seviyorum ve sizlerin de bu güzelliklerle tanışmanızı istiyorum.
Limonlu krem bavarezle de nasıl tanıştığımı pek hatırlamıyorum ama bu sıcak yaz günlerinde en hafif, en meyveli, enn serinleten tatlı bence. Hatta çocukken yediğimiz meybuzları andırıyor ;))

Denemek isteyenler için tarifi:
Malzemeler: 2 yumurta, 10 yemek kaşığı şeker, 1 kaşık mısır nişastası, 1 kahve fincanı limon suyu, 1 limonun rendelenmiş kabuğu, 2 bardak su, 25 gr. tereyağı, çekilmiş ceviz badem fındık, 2 adet kivi. (Meyve olarak portakal veya mandalina da tercih edebilirsiniz.)
Yumurta ve şeker 2-3 dk. çırpılır, limon suyu ve kabuğu eklenip tekrar çırpılır. Nişasta ve su da eklenerek orta ateşte pişirilir. Kaynamaya başlayınca ateşten alınarak içine tereyağı atılır. Kare bir tepsi veya borcamın tabanına streç serilerek üstüne çekilmiş kuruyemişler ve isteğe göre doğranmış meyveler yerleştirilir. Pişirilen karışım ise soğumadan meyvelerin üzerine dökülür. Tatlıyı sunabilmek için 1 gece dondurucuda bekletmek ve servisten de bir 15 dk. önce dondurucudan çıkarmak gerek yalnız.
Hadi bakalım afiyet olsun. Ramazanda bolca tüketebileceğiniz bir tatlı. Hemen tarifi uygulamaya koyulabilirsiniz ;))

KANYONDA JEEP SAFARI

Kaş'a kadar gidip de jip safari turuna katılmamak, hele hele Saklıkent Kanyonu'nu görmeden geri dönmek olmazdı.
Kaş'ta zaten safari turları olsun, tekne turları olsun acayip meşhur.
Biz de bir gün katıldık safari turuna ama ne katılmak, bizde tabii safari için uygun kıyafetler ayakkabılar falan yok. Ben de aşağıda gördüğünüz üzere tütü etek, parmak arası terlik ve kokoş bir atlet :))

Safari turunda aslında birçok yere gidiliyor. Patara ve Kaputaj plajları, Saklıkent Kanyonu, Xanthos Antik Kenti, çamur banyosu, vs... Ama benim fotoğraflar genelde kanyondan. Kanyonda yürüyüş ve body rafting acayip keyifli bir aktivite oldu bizim için. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Zaten belimize kadar buzzz gibi suya girince artık suya oturmak pek de koymuyor gördüğünüz gibi ;))

Sular bazen o kadar hırçın akıyorki elinizden tutan biri yoksa suya kapılıp gidebilirsiniz bile. Ayaktaki lastik papişleri kaybetmemek için ise ayrı bir çaba sarf etmek gerekiyor. Çünkü kaybolurlarsa yürümek imkansız :))

Kanyonun sonunda ise küçük bir şelale var. Onun altında durabilmek ise yürek istiyor gerçekten. Benim bi geçerken bile sırtım delinecek gibi oldu ;))

Burası da su üstü restaurantı :)) Su üstüne sedirler kurmuşlar, süper bir ambians olmuş. Ayrıca kanyondaki zorlu yürüyüşten sonra burada dinlenmek, balık yemek paha biçilemezdi...

Gidenlerin anılarını tazelemiş, henüz görmemiş olanlara ise rehberlik etmiş olalım bir nebze. O taraflara yolunuz düşerse mutlaka gidin, gözlerinizle görün derim ama.
Sevgiler, öpücükler canlar ;))

2 Ağustos 2011 Salı

BEŞİ BİR YERDE SÜSLÜ TIRNAKLARIM

Oje manyaklığımı ve süslü tırnaklara olan tutkunluğumu artık biliyorsunuz ;)) Geçen gün enn pembesinden ojemi sürdüm ve her bir tırnağıma ayrı desen çalışması yaptım. Tamamen denemelik yaptığım bu çalışma çok hoşuma gidince sizlerle de paylaşayım dedim. Nasıl beğendiniz mi??? En sevimli tırnak hangisi olmuş bakiim?