4 Nisan 2014 Cuma

ROMA TATİLİ: İLK GÜN, İLK HEVES

Herkese merhaba :)
Bu yıl Mart sonu başlayıp Nisan'da devam eden uzuun bir kış tatili yaşamaktayım (14 gün). Bu tatili fırsat bilip eşimle 6 gün Roma tatili planladık. Instagram'dan takip edenler bilir geçtiğimiz hafta bol bol gezip, bol bol da fotoğraf paylaştım. Arkadaşlarım ve takipçilerimin isteği üzerine de ayrıntılı Roma yazıları kaleme almaya karar verdim.
Tatilimizin büyük kısmı maalesef hafif yağmurlu ve kapalı günlere denk geldi. Roma'dan bu kadarını beklemeyince ben çok da temkinli gitmemiştim. Bu yüzden beni hep aynı montla göreceksiniz peşinen belirteyim :))
İstanbul-Roma gidiş-dönüş biletlerimizi Alitalia'dan aldık (hem daha uygun fiyatlı, hem de Roma'da fazla zaman geçirmek için daha uygun saatleri olduğu için). Yalnız Alitalia, THY gibi servis konusunda başarılı değil, 3 saatin altındaki uçuşlarda snack servis verdiklerini söylediler. Snack servis de minik bir paket bisküvi ya da krakerle içecek çıktı bilginiz olsun :O

İlk gün öğle saatlerinde otelimize yerleşmiş bulunuyorduk. İlk hevesle hemen vurduk kendimizi yollara. Gitmeden önce ne gün nereyi gezeceğiz diye az buçuk planlamıştım. Otele vardığımızda işletmecimiz Pina da bize harita üzerinde görülecek yerleri anlattı, tavsiyelerde bulundu. Bu sayede her şey aklımda netleşmiş oldu. Öncelikle Rebuplica Meydanı'nı gördük ve S. Maria Degli Angeli bazilikasını gezdik.  



Kocacım bu dev gözlükleri görünce tam senlik, hadi fotoğrafını çekeyim dedi. Ben de hayhay dedim tabii ki ;)


6 gün boyunca bol bol yaptığımız gibi yürüyerek meşhur Aşk Çeşmesi (Fontana di Trevi) ne doğru yol aldık.


Aşk Çeşmesi'ne geldiğimizde birden güneş açtı, benim de mutluluğum tavan yaptı :)) Yalnız Aşk Çeşmesi'ne gelene kadar sokaklar oldukça sakindi. Oraya varır varmaz çoğunluğunu Japonların oluşturduğu büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Herkes de Aşk Çeşmesi'nin önünde para atıp dilek dileme ritüelini gerçekleştirmek için birbiriyle çekişiyordu. Beni sorarsanız tabi ki o ritüeli gerçekleştirmedim, yapanlar olabilir ama ben böyle şeyleri saçma buluyorum. 


Aşk Çeşmesi'nden sonra ara sokaklardan yürüye yürüye, hediyelik eşyacılara baka baka İspanyol Merdivenleri'ne geldik, yakınlar zaten birbirlerine. İspanyol Merdivenleri'ne geldiğimizde ben biraz hayal kırıklığına uğradım açıkçası, sanırım bu kadar meşhur bir yer olunca beklentimi yüksek tutmuşum. Yine de kalabalığın arasına karışıp merdivenlerde biraz soluklandık. İtiraf etmeliyim ki merdivenlerde yapılacak en iyi şey, Pompi'den birer tiramisu alıp onların tadını çıkarmak. Fotoğrafları Roma'yla ilgili yazacağım ne yemeli postunda gün yüzüne çıkaracağım, şimdilik rahat olabilirsiniz.


Buradaki molanın ardından Via Frattina adlı lüks alışveriş caddesine doğru yollandık. Biraz vitrin bakıp Chanel senin Fendi benim vitrinlere göz attık. Orada hiç fotoğrafım yok yalnız, nasıl şaşırdım anlatamam :O

Seyahatle ilgili postlar devam edecek, hoşçakalın.

(Tüm fotoğraflar Iphone 5S ile çekilmiştir.)