Cuma günü hızlı trenle günü birlik bir Eskişehir yaptım geldim. Ankara'dan Eskişehir'e hızlı tren oluşunu da çok sevdim doğrusu, tam 1 buçuk saatte gidiliyor. Umarım en yakın zamanda her yere hızlı trenle gidebilecek hale geliriz.
Üniversitede işlerimi hallettikten sonra başladım şehir turuna. Ama sabah öyle bir soğuk vardı ki, dönüş biletimin saati belli olmasaydı okulda işim biter bitmez dönerdim Ankara'ya. Neyse iyiki dönüş biletim 16:00'daydı da ben de gönlümce şehri gezebildim :))
İlk olarak Adalar yani Porsuk kenarında gezinti. Aldım simidimi, peynirimi ve Nesquik'li sütümü aşıklar mekanında yürüdüm yürüdüm, huzur doldum...
Sonra Odunpazarı evlerini gezdim. Tarihi doku korunarak restore edilen evler çok şirin, tıpkı Safranbolu ve Beypazarı evleri gibi ;)) Ayrıca orada muhteşem dekorasyonu ve müthiş güler yüzlü çalışanları olan bir butik otel vardı; adı Babüssaade Butik Otel. Otelin ve Eskişehir'de iyiki gördüm dediğim yerlerden biri olan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi'nin fotoğrafları ve yorumlarım bir sonraki posta artık. ;))
Sizi Odunpazarı evleriyle baş başa bırakayım...
Eskişehir'de en çok sevdiğim şey tramvay oldu diyebilirim. Hem çok sık seferi var, hem de her yere gidiyor ;)) Ehh ben de yine atladım tramvaya, bu sefer otogar durağında inip Kentpark'ta aldım soluğu :))
Ankaralılar Kentpark'ı duyunca nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu Kentpark içinde yapay denizi ve plajı bile olan kocaman bir park. Ve Eskişehir'in çehresini değiştirmek konusunda süper işler çıkarmış ;))
Eskişehir'e deniz gelmiş canlar, e plaj da var ;)) Biz de bir görelim dedik :P
Hatta yapay denizin içinde olimpik havuz bile vaaarrrr :))
Parkın diğer bir ucunda da manej (at ve binicilerin çalışma sahası) ve fayton parkı...
Veee altın vuruş olarak parkın sonundaki Kırım Çibörekçisi ;)) Yalnız dışı seni yakar, içi beni yakar misali biraz burası. Yani mekan ve çiböreklerin görünümü hoş fakat servis ve lezzet tırt :((
Börekler resmen soya kıymasıyla yapılmış, haliyle pek tat vermiyor. Fiyatı da bu nedenle pek uygun; 5 tanelik bir porsiyon 5 TL.
Ben meşhur
Çibörek Evi'ni bulamadığım için burada yedim ama siz kesinlikle napın edin bulun derim orayı, gidenlerin dilinden düşmüyor doğrusu.
Ee yazının başında hızlı treni çok sevdiğimi söylemiştim dimi? ;)) Dönüşte biraz detayları fotolayayım dedim. Oldukça rahat ve her şey düşünülmüş. Bundan sonra sırf zevkine bile binerim ben bu trenlere ;)))
İşte böyle canlar, 1 günde Eskişehir'in dört bir yanını gezdim geldim. Tabiiki daha sıcak bir havada, sevgiliyle el ele dolaşmak en süperi olurdu ama bir dahaki sefere artık, nasılsa 1,5 saat, bi canımız sıkıldığında hop gider, hopp geliriz dimi ;))
Hadi bakalım ben bugün yine yollardım aslında. Bu yazımı size dünden hazırlayıp kurdum. Bilin bakalım bugün nereye gidiyorum???
Sevgiler, pappaayyyy ;))