29 Temmuz 2011 Cuma

CHOOSE YOUR IT BAG!

Bu sezonun çanta tasarımlarında öne çıkan, dikkatleri celbeden 2 marka var. Biri Chanel, diğeri ise Mulberry. Ve her ikisi de yılın "It Bag" i olmaya aday.

Şimdi benim de sorum size. Sizce hangisi önümüzdeki günlerin "It Bag"i olur?

Ufak bir not: Benim gönlüm Chanel'den yana doğrusu, hani etkilemek gibi olmasın ama ;))

28 Temmuz 2011 Perşembe

SEVİMLİ TIRNAKLAR

Şu tırnakların güzelliğine bakar mısınız? İnsanın hemen eline ojeleri fırçaları alıp yapası geliyor kesinlikle. Hatta ben şu an ofiste olmama rağmen yanımda ojelerim olsa kesin bir tanesini yapardım. O derece canım çekti yani ;))

27 Temmuz 2011 Çarşamba

EVLENDİLER AMA NASIL BİR GELİNLİK SEÇTİLER?

Bu yaz ünlüler birbiriyle yarışır gibi birer birer "Evet" diyorlar. Kimi beklenen evlilikler olup, "Sonunda evlendiler!" manşetleri atılırken, bu evliliklerden kimisi de beklenmedik olup magazin basınında bomba etkisi yarattı. (Bkz:Ayşe Özyılmazel & Ali Taran evliliği)


İlk sırada benim birlikteliklerinden evlilikleri sayesinde haberdar olduğum bir çift var.

Burcu Kara & Buğra Gülsoy

Bence birbirlerine çok yakışmışlar. Düğün detayları da oldukça güzel görünüyor.

Burcu Kara düğünün konseptine uygun olarak gelinlik kuşağı ve çiçeğinde pembe rengi tercih etmiş. Gelinliği ise sade ama gayet şık bir seçim.

Gecenin en güzel detayı gelin arabası olmuş bence, ba-yıl-dım!

Bahadır Gökçe & Ali Sunal

Çift eski masallara özenmiş olacakki, 2 düğün birden yaptılar. Biri Bodrum'da, diğeri ise Yunanistan'daydı. Bodrum'daki nikah töreninde esprili kıyafetler ve pozlar ön plandaydı. Bahadır Gökçe mini bir gelinlik giymişti.

Yunanistan'daki düğünde ise uzun tüğ detaylı bir gelinlik giyen Bahadır ve beyazlar içindeki Sunal oldukça şık görünüyorlardı.

Survivor ünlüleri Gizem & Hakan

Behzat Ç'deki rolü itibariyle Hakan'dan her an bir çapkınlık haberi duyacakmışım gibi gelse de çift oldukça mutlu ve aşık görünüyorlar.

Gizem zaten çok güzel, gelinliği de çok yakışmış ama o gerdanlığı takmasaymış daha iyi olurmuş bence. (Zaten her gelinin o tarz takılar kullanmasına kılımdır)


Bomba çift Ayşe Özyılmazel & Ali Taran

Çiftin sadece birkaç günde hazırlanan düğün töreni itibariyle bu kadar kötü bir gelinlik seçtiğini düşünüyorum Ayşe kızın.

Tamam kabarık etek beklemiyordum ondan ama en azından bir mini falan giyebilirdi ;))


25 Temmuz 2011 Pazartesi

YENİ ETEK TASARIMI

Bugün Pazartesi, yani haftanın ilk günü, yani birçoklarımız için eğlenceli hafta sonundan çıkıp mecburi işlere dönme günü ;)) Ama pozitif düşünelim canlar yazın tammm ortasındayız. Kimimiz daha yeni tatil yaptı, kimimizse gün sayıyor... Her yer çayır, çimen, çiçek, böcek... Balkonlarda bahçelerde yaşıyoruz, gece yarılarına kadar sokaklarda gezebiliyoruz ;)) Sizi bilmem ama ben yazı çokkk seviyorum, tabi yazın bana ilk hatırlattığı şey deniz oluyor. Ben tam bir yazlık insanıyım :))

Tabiii ben şimdi lafa daldım, sizin eee o başlık da neyin nesi dediğinizi duyar gibiyim.
Hatırlayanlarınız olacaktır, kendi tasarladığım ürünlerimi Butica Romantica'da sergiliyordum.
Artık yeni ürünlerimle tekrar karşınızdayım. Mesela bu etek yeni bir tasarım. Bu yaz günlerinde oldukça rahat ve birçok şeyle rahatça kombinlenebiliyor. Kişiye özel olarak istenilen renk ve bedende yapılacak.


23 Temmuz 2011 Cumartesi

PINK & WHITE DAY

Ben bu eteğimi çok seviyorum... Bu ayakabılarımı da... Ve bu atletimi de ;))

Atlet, etek.........Koton
Ayakkabılar..............Nine West
Bileklik......Bodrum'dan


Ve ben bu yaz günlerinde pembe beyaz uyumuna, tiril tiril giyinmeye, açık ayakkabılara, kağıt helva arası dondurmaya, mangolu ananaslı Nestea'ye bayılıyorum... ;))
Bol neşeli haftasonları olsun ;))

20 Temmuz 2011 Çarşamba

DOUBLE WAFFLE SAVAŞI

İğrenç bir tabak değil mi? Çünkü kendisi resmen savaştan çıktı ve o galip oldu.

Haftasonu Bahçelievler Liva'daydık ve benim yine waffle aşkım kabarmıştı (ki daha 1 gün önce yemişim)... :)))
Liva yeni bir yaz menüsü hazırlamış, bol renkli, bol dondurmalı. Benden de kaçar mı? Tabiiki en büyük en bol malzemeli waffle'ı söyledim :)) Adı double waffle'dı, bilenler için şu an yüzüm kızararak yazıyorum! Çünkü o kadar büyük bir şeydiki önüme gelen, waffle tabağı değil, waffle kulesi mübarek, boşuna double dememişler ;))
Ama ben naptım, tabiki de şehvetine kapılarak sonuna kadar onu yemeye çalıştım. Hatta sevgiliden destek aldım. Ama olmadı, olamadı; onu yenemedim... :P

19 Temmuz 2011 Salı

DAR ALANDA YAŞAN(AN)LAR...

Dar Alanda Kısa Paslaşmalar adında bir film vardı hatırlarsanız... Balkon, taraça yaşamları da bana aynen bu filmin adını hatırlatır. Ülkemizde genelde balkon dekorasyonuna çok önem verilmiyor, henüz yeni yeni insanlar balkonlarını dekore etmeye başladılar. Hatta geçenlerde "En güzel bahçe ve balkon" adında bir yarışma olduğunu görmüştüm, yani bu konuda insanlar özendirilmeye çalışılıyor.

Benim de yeni evimize geçtiğimizden beri manzaralı olan balkonumuzu cam balkon yaptırıp içini dekore etme düşüncem vardı. Önümüzdeki günlerde bu isteğimi yerine getirebileceğim. Bu nedenle ben de dekorasyon fikirleri bakınıyorum. Ve bulduğum birkaç güzelliği sizlerle de paylaşmak istedim.







Kendi balkonum için muhteşem fikirler oluştu kafamda. Renkli eşyalar, beyaz mobilyalar, sarkıt çiçekler, fenerler....

Uygulama tamamlandığında sizlerle öncesi sonrası fotoğraflarını da paylaşırım.

Şimdiden içim kıpır kıpır oldu, dekorasyon tamamlandığında bol bol misafir ağırlıyciiim yihhuuu ;))


18 Temmuz 2011 Pazartesi

BİR BAŞKADIR TUNALI SOKAKLARI

Ankara'da aylak aylak gezinmeyi, yemeyi içmeyi en çok sevdiğim yerlerin başında gelir Tunalı Hilmi Caddesi. Biz kısaca Tunalı deriz hani bilmeyenlere ;))

Şu an çalıştığım yer de Ankara'nın en güzel yerinde doğrusu; Filistin'e 1, Tunalı'ya 10 dk. yürüyerek ;)) Ben de ayıp olmasın diye bol bol gidiyorum Tunalı'ya, arkadaş buluşmaları, gezmeler, alışverişler hep Tunalı'da bu aralar... Hani yolu düşen olursa da beklerim öğle yemeklerinde ;))


Cuma günü en sevdiklerimden bizim kızlarla buluşunca mekan yine Tunalı'ydı. Zaten onlarla olmak paha biçilemez, süper keyifli bir akşam geçirdik. Konuştuk konuştuk bitiremedik, saatler yetmedi resmen.



Kızlar sizi çooookkk seviyorum...

Ve aramıza mesafeler girse de azalmayan dostluğumuzu ;))

14 Temmuz 2011 Perşembe

SEN İSTİYOR DUJ...

Birleşik tarzdaki bu yatak odası & banyo dekorasyonuna bayıldım kesinlikle.

Standart evler için bunu uygulamak biraz hayal; ama beğenmenin de kimseye zararı yok değil mi? ;))

Tabiki bu dekorasyonda en can alıcı nokta neresi siz biliyorsunuz canlar :D Ve gelsin yorumlar ;))



13 Temmuz 2011 Çarşamba

.....*KÜÇÜK HANFENDİ*.....

Bu kombinimle kendimi küçük hanfendi modunda hissettim ;)) Doğru diil mi ama?

Gerçi öyle hissetmemin baş müsebbibi saçlarım ;))

Buarada beyaz pantolona buaralar baya bir sardım, haftada 2 kez giydiğim bile oluyor, ama biliyorsunuz benim favorim yazın elbiselerdir. O yüzden yakında bol bol elbiseli kombinler görüciizzz ;))


Bluz...........Ekol

Pantolon..................Plaka

BEKLENEN AN: İKEA'YA KAVUŞTUM

Sonunda muradıma erdim, İkea'ya kavuştum. Hem de ne kavuşmak, zaten bir ben değil, bütün Ankaralılar heyecanla İkea'yı bekliyordu(k). İlk açıldığı günlerde izdihamla karşılaşmamak için gitmedik, ama o beklediğimiz günlerde benim çatlayışımı görmelisiniz. İkea geldi de, ben daha bi gidemedim de diye içim pır pır... :D Ama Pazartesi akşamı kocacım sürpriz yaptı, iş çıkışı İkea'ya doğru yollandık. Ve GOP'dan o kadar kısa sürdü ki anlatamam, max. 10 dk. falandır heralde. (T.Güneş ve Nato Yolu üzerinden gidiliyor.)



İçeriye girerken sizi İkea'nın meşhur sehpaları karşılıyor. Ve bir de kötü koku :(( Ben doğrusu restoranttan mı geliyor, yoksa genel bir koku muydu anlayamadım. Tek bildiğim girişteki rahatsız edici hatta insan kaçırıcı kokuydu. O yüzden restorant bölümüne yönelemedim dahi. Halbuki benim orada İsveç köfte yeme hayallerim vardı böhüüü :((


Koca İkea çantasıyla gezerken bile poz veririz ;))

Mittoşumla da orda karşılaştık, günün en güzel sürprizi oldu :)) Hatta üst katta gezerken ben Ozzy'yi bırakmış, kendimi alışverişe kaptırmışken sevgilim beni aradı ve telefondan arkadaşımın sesi gelince birden şaştım kaldım ;))


Benim için alınabilecek birçok parça vardı. Ama hepsini incelemek, gönlümce alışveriş yapmak bana bütün bir güne mal olacağından ben sadece bir ön gezi yaptım ve ufak tefek şeyler aldım. Esas düşündüklerim artık sonraya... İkea'dan genel görüntüler bunlar, bir gittiğimde ise beğendiğim şeyleri fotolayıp sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

Neler aldığımı merak ediyorsanız da beklemede kalın bebeklerim, bir sonraki posta geliyorlarrrr ;))

11 Temmuz 2011 Pazartesi

KAŞ PLAJLARI

Haziran ortasında gittiğimiz Kaş tatili bizim için bir ilkti, ilk defa gidiyorduk Kaş'a. Zaten aslında biz tatillerimizde daha önce hiç gitmediğimiz yerlere gidip oraları da keşfetmekten hoşlanıyoruz. Yani her yıl şuraya gideriz diye bir durum yok bizim tatil anlayışımızda ;))
Bu yıl da tavsiyeler üzerine Kaş'ta karar kıldık ve ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gidince anladık. Çünkü Kaş bambaşka; denizi sanırım ülkemizin en temiz, en berrak denizlerinden. Bak bak doyamadım o maviliğe...

Kaş sahillerindeki turumuza limandan başlıyoruz. Limanı tepeden izlediğinizde ise ayrı bir güzel. Dolmuş tekneler buradan kalkıyor.

Kaputaj Plajı, resmen aşık oldum oraya. Yukardan saatlerce izleyebilirim.
Kaputaj'da hiç işletme yok, ki iyiki de yok. Yoksa bu kadar bozulmadan kalabilir miydi?

Akcagerme Plajı, kendi halinde ailelerin takıldığı bir plaj. Burada Kaş Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğrencileri hizmet veriyor size. Gayet temiz, pırıl pırıl bir plaj. Bilmeyenler için tek olumsuz yanı diğer bir çok Kaş plajı gibi kumsalının çakıllık oluşu. Ama tabi deniz ayakkabılarınız varsa vız gelir tırıs gider ;))

Burası da otelimizin önü, Küçükçakıl mevkii olarak geçiyor. Platformlardan direkt atlayarak giriliyor buradan denize. Plaj olayı yok, deniz zaten kayalık.
Akşam ise burası tam korku filmi oluyor...

Ve son olarak Patara demek isterdim ama Patara'yı fotoğraflamayı unutmuşum. Zaten denizini ben çok beğenmedim. Tek olayı git git bitmeyen uuuuupuzun plajı. Ve gündüz sizin kullandığınız plajı akşamları caretta carettaların kullandığını bilmek en güzel yanı ;))

Hadi bakalım Patara yerine havuz fotosu gelsin o zaman. Bu poz olmadan tatil olmaz dimi ;))


7 Temmuz 2011 Perşembe

DENİZ, KUM, GÜNEŞ

Bu yıl şanstan üst üste iki kez tatil yaptım. Ama ikisi de hem Antalya'da oldu, hem üst üste oldu, hem de yaz başında oldu ;))

Şimdilik ufukta görünen tek tatil, bayram tatili, o da olmasa napıcaktık valla bilmem...

Yaz gelmedi bir türlü derken, şimdi de Ankara'da sıcaktan cayır cayır kavruluyoruz. Gündüz dışarda çalışanlara Allah sabır versin, biz klimalı ofis ortamında bile şikayetçi oluyoruz halimizden.

Fotolar ilk Antalya tatilimden (Mayıs sonu). Denizi gördüğüm an kendimi tutamayıp, en azından bi ayaklarımı sokayım dediğim anlara şahitlik ediyorsunuz ;))

Ben şu an bu fotoğraflara baktıkça bi daha bi daha gidesim geliyor. Ve neden Ankara'da deniz yok, neden biz bu güzellikten mahrumuz gibi sorulardan kendimi alamıyorum dostlar...



Tatilde olanlara bol keyif, henüz gidememiş olanlara ise bol sabır diliyorum. Benim gibi gidip gelmiş olanlara ise fotolarla avunmaca... ;))

5 Temmuz 2011 Salı

BUGÜN NE GİYDİM? - PUANTİYE

Çok zaman oldu diimi yazmayalı. Hiç kıvırmaya çalışmıyciim canlar, yok tatildi yok yeni işti derken bloğumla ilgilenmeye ara vermiştim; ama ara ara yine çok sevdiğim blogları okuyordum. Yani meraklanmayın ne var ne yok takipteyim ;))


Bugün de Twitter'dan puantiye ve fiyonklara büründüğümü söyleyince "Hadi foto çek de bloğa koy" dediniz ben de kıramadım napiim ;))


Günün kombini aslında tek bir elbise ve babetten oluşuyor. Ama en sevdiğim şeyler olan puantiyeler ve fiyonklarla :)) Lacivert, beyaz ve kırmızı birlikteliği ise yine en sevdiklerimden.



Babet...............................Koton
Elbise.............Stradivarius(Beylikpazarı'ndan)
Bileklik...................Bahçeli'den