30 Ekim 2010 Cumartesi

BURAM BURAM iLHAM KOKUYOR

Stockholm Street Style'da gordugum bu foto tam ilham alinmalik.

Bir butun olarak biraz fazla detay barindiriyor belki ama detaylara ayri ayri bakip ilham almamak elde degil. Coraplar, kat kat etek, deri, tugler, ayakkabi, sapka hepsi ayri detay, ayri ilhamlik...
Bu coraplardan zaten kesin yapicam ba-yil-dim!!!

Bol ilhamli, guzellikler getiren bir Cumartesi olsun canlar...

Operim en ilhamlisindan... ;))

28 Ekim 2010 Perşembe

OJELERİM VE IT'S BEAUTY DÜZENLEYİCİLERİM

Bir oje manyağı olarak bugün size ojelerimi ve organizerlarımı tanıtayım istedim. Oje konusunda pek takıntılı değilimdir, sadece şu renkleri kullanırım başkasını kullanmam demem. Ama tabii her rengi de kullanmam sırf moda diye, yakıştırmam lazım ilk önce.
Bunlar benim ojelerimin büyük bir kısmı, ufak bir kısmıysa ofiste, çantada, orda, burda :))
Bunlar da French dışında en sevdiklerim, en çok sürüp sürüştürdüklerim...
Ojeyi genelde günaşırı sürerim, 3 günden fazla bekletmemeye çalışırım ki, tırnaklara zarar vermesin.
Ben sırf farklı renk diye ojeye fazla para vermeyi sevmiyorum, istersem zaten karıştırarak kendim de yapıyorum, değişik renkleri ;))
Bir çok ünlü ve pahalı oje markası da yukarıda gördüğünüz Flormar, Alix Avien, Pastel ve Golden Rose'dan farklı değil. Benim favori oje markam da yıllardır Flormar.

Aşağıda gördüğünüz makyaj malzemesi düzenleyicilerim ise It's Beauty markasının güzellikleri. Ben Markafoni'den almıştım. Gayet kullanışlılar.

Özellikle çiçek şeklinde olanı rujlar için kullanıyorum ve hep çantaların, kutuların dibinde saklanan rujlarımı hatırlamış oluyorum.


Diğerini ise ben ojelerimi düzenlemek için ayırdım. Ancak her oje markasının şişesi farklı. Ve büyük olanlar bölmelere sığmadı. Sadece klasik Flormar'ları koyabildim ona. Bundan sonra ya hep klasik şişede Flormar alıciiz ya da ojelere başka bir çözüm buluciiz napalım ;))

Şimdilik hepinizi öper, en hızlısından işlerime dönerim şekerler.
Akşama 54 kişilik tiyatro organizasyonumuz var. (Ve tabiiki organizatör ben :)) ) Soğuk Bir Berlin Gecesi isimli oyuna gidiyoruz merak eden olursa. Yorumları paylaşırım sizlerle de.
Twitter'dan da takip edebilirsiniz.
Papaaayyy :)))

26 Ekim 2010 Salı

CHANEL IMAN İLE GÖKKUŞAĞINDAN RENK ÇALMAYA

Rosa Cha markasının 2011 koleksiyonu çekimleri için objeksiz karşısına geçen Chanel Iman.
Sanırım bu renkleri Iman'dan başka, daha enfes kimse taşıyamazdı.
Koleksiyon doğadan aldığı ilham ve renklerle etkileyici.



Göz makyajı da ekstra büyüleyici.
Ben bu tarz renkli göz makyajlarını çok seviyorum, ama kendimde uygulayamıyorum nedense. Bir gün bu makyajı uygulayabileceğim bir modelim olursa ona her gün renk renk makyaj yapacağım ;)) Var mı gönüllü???

LACİVERT ETEĞİM VE YENİ BİR PARFÜM

Bu eteğimi Ramazan Bayramı'nın son günü annemle dikmiştik. Tabiiki de yine ben modeli çizdim belirledim, annem de dikti. Hem de sadace 2 saatte falan giyime hazırdı.
Aslında arka tarafına eteğin kumaşından kocaman bir fiyonk yapacaktık, ama o zaman her yerde giyemem diye o detayı başka bir güzelliğe sakladık.
Ben bu tarz etekleri çok seviyorum açıkçası, çünkü hem kullanımı rahat oluyor, hem de istediğiniz her şeyle kombinlenebilen bir şıklık sağlıyor.
Eteğimin arkasında 2 tane de vintage düğme kullandım ama arkasını çekmeyi unutmuşum :))
Bu parfümü de geçtiğimiz ay Avon'dan aldım, hem de fiyatı 15 TL falandı sanırım. Özelliği ne derseniz, şişesine vuruldum ben, tipini sevdiğim ;)) Kokusu da güzel çıktı ama, şöyle şekerli çiçekli bir koku, sevdim kendisini. (Ama tabi birçok Avon parfümü gibi kalıcı diil...)

25 Ekim 2010 Pazartesi

24 Ekim 2010 Pazar

PLASTIC TRANSPARENT BOOTS

Bu aralar şu şeffaf ayakkabılara takılmış durumdayım, bulursam ben de şeffaf bir yağmur çizmesi alıciim.
Bunları görünce de sizlerle paylaşmadan edemedim.

Pekiii şu an deli gibi istediğim şeffaf yağmur botlarını nereden bulabilirim önerisi olan var mııı?

Mutlu, huzurlu veeee bol neşeli Pazar'lar hepinizeeee... =))

***Yukarıdaki street style fotolarındaki botlar Cheap Monday.

22 Ekim 2010 Cuma

DONDURMALI ÇİKOLU EGZANTRİK KAHVENİN VİDEOSU

Buradaki yazımda arkadaşımın yaptığı dondurmalı çikolatalı Türk kahvesinden bahsetmiş, videosunu da en yakın zamanda çeker koyarım demiştim ya canlar. İşteeee videomuz sonunda geldi. Geçen gün yine yapıldı o kahveden ben de fırsat bu fırsat deyip hemen kayda giriverdim :))

Yalnız çok hazırlıklı bir çekim olmadığından özellikle sonu bayağı komik oldu, kameralara karşı olan tecrübesizliğimizi mazur görün emi ;))

Videoyu boyutu büyük olduğu için bloğa yükleyemedim, aşağıdaki linke tıklayarak Flickr hesabımdan izleyebilirsiniz.

http://www.flickr.com/photos/53598823@N08/5104875198/



Hepinizi öper, mutlu haftasonları dilerim pamuk şekerlerim ;))

Arkadaşlar videoda sorun olduğu ve ben de çözmeyi beceremediğim için artık burda ayrıntılı anlatım yapacağım adım adım...

1.Normal Türk kahvesi yapar gibi kahve ve suyumuzu cezveye koyup kısık ateşte ısınmaya bırakıyoruz.

2.Biraz ısınınca içine her bir ölçü için 2 parça sütlü çikolata kırıp atıyoruz.

3. Karıştıra karıştıra kahvemizi pişiriyoruz. Yalnız kahve çikolu olduğundan daha çok kabarır, dikkat ediyoruz.

4.Fincanımıza kahveyi koyarken fincanın içine doğru bir tatlı kaşığını tersten tutarak kahveyi kaşığın sırtından fincana döküyoruz. Ki bu işlem köpüğü kaybetmememizi sağlar.

5.Fincanı silme doldurmuyoruz ki dondurmaya yer kalsın.

6.Son olarak bir kaşık dondurmayı kahvemizin içine yavaşça bırakıyoruz.

7.Kahveye dondurma koyma ve servis yapma kısmında el çabukluğumuzu konuşturuyoruz ki kahvemiz soğuyup latte olmaya çalışmasın şekerler ;))

Veee afiyetle, hüplete hüplete, zevkten dört köşe ola ola dondurmalı çikolatalı egzantrik kahvemizi mideye indiriyoruuuuz :))

Hepinize afiyet bal şeker olsun...

21 Ekim 2010 Perşembe

GÜNEŞ RENGİ

Bugün hava o kadar güzelki sürekli Sertab'ın Rengarenk şarkısını söylemek, dinlemek istiyorum.
"Dilimde o nağmeler, seviyooruuum demeler...
Rina rina rinnaaa rinnaaa rinnaa rinnaa rinna reeeyyy" :)))
Öğlen dışarı çıktığımda da zaten hiç ofise dönmek gelmedi içimden, şöyle bir parkta otursam, elimde sıcacık lattem olsa, temiz havayı içime çeke çeke saatlerce kitabımı okusam, bir yandan da güneşe göz kırpsam ;)))
Ben bu moddayım ama fotoğraflar dünden kalma, çaktırmayın :)
Dün de bugünün böylesine güzel olacağının haberini almış gibi turuncular, yeşillere bürünmüş fotolarım.
Bugün zaten Gojane çizmelerimi giydim, size de hemen göstermek istiyorum ;) Fırsat bulduğumda hemen fotolayacağım bebekler. Şu an şirkette Gojane elçisi gibiyim valla, her gün birisi için sipariş veriyoruz...
Tunik............................Koton
Siyah body....................?
Pantolon...........................Parantez
Püsküllü botlar....................Matraş
Saat...........................Y-London
Kemer..........................Stradivarious

20 Ekim 2010 Çarşamba

MODANIN GEYİĞİ OLURMU?

Yenilenen Çift Geyik Karaca'nın sloganı "Dikkat Geyik Çıkabilir!"
Şıklık aradığımız iş ortamlarında kullanılabilecek parçalarla bir koleksiyon oluşturan firmanın yenilenmiş yüzü eskisinden çok daha çekici.
Markanın erkek koleksiyonu İtalyan tasarımcı Alfio Bonacchi'nin yetenekli ellerine emanet. Tasarımcı detaylarda gizli olan zerafeti erkek koleksiyonuna taşımış.Bayan koleksiyonu ise genç tasarımcımız Hakan Akkaya'nın ellerinde şekillenmiş. Onun koleksiyonunda kadınlar hem şık, hem klas, hem de rahatlar...Çİft Geyik Karaca'nın 2011 ilkbahar-yaz defilesi ise 9 Kasım'da bir sergiyle birlikte Santral İstanbul Otto'da gereçekleşecek. Bu sergide canlı mankenler gece boyu insan mağduru hayvanlara dikkat çekmek için protestoda bulunacaklar.

19 Ekim 2010 Salı

ADİDAS'LARI BOYAMACA VE SİMLİ YAPIŞTIRICILAR

3 yıl önce Amerika'dan çocuk reyonundan aldığım, bolca da giydiğim düz beyaz Adidas'larım vardı. Aslında bana daha bayağı bir dayanırlardı ama bir kere çamaşır makinesinde uzun programda (60 C pamuklu- 2 saat) yıkayınca bazı yerlerinden hafif soyulmalar başlamıştı. Ben de aldım elime renkli kalemlerimi en sevdiğim figür olan yıldızları çizmeye başladım. Pembe, mavi, mor kullandım. Ama renkleri yağmurda akmasın, güneşte solmasın diye de üzerlerinden renkli simli yapıştırıcı geçtim.

Birkaç kat da taban çizgisinin dibine bu simli yapıştıcılardan sıktım. Şimdi beyaz papilerim renklendi ve güneşte pırıl pırıl parlıyorlar. Bu kalem şeklinde tüplerde olan simli yapıştırıcıları da çok sevdim, bir çok yerde kullanılabilirler.

Yalnız bu boyama işini yaparken dikkatli olmak lazım, ben kalemleri koltuk üstünde unutunca bacağımın altına girip tüm mürekkebi koltuğa boşaltmışlar. Ayakkabımızı iki renklendirelim derken 3 saat koltuk sildik, tam da çıkaramadık :)) Şu an koltuğumda dalga dalga pembe boya duruyor, çaresini bilen varsa da ses versin pılisss, yoksa kocacım koltuğu her gördüğünde pis pis gülmeye devam etcek bana ;)))

18 Ekim 2010 Pazartesi

FUŞYALAR KUŞATMIŞ HER BİR HÜCREMİ

Selam sekerler, hepinize iyi haftalar. Umarim herkes yeni haftaya guzelliklerle baslamistir.

Benim haftasonu resmen dengem bozuldu; saah 5'lerde yatmalar, ogleden sonra kalkmalar derken, bugun cok zor geldi sabahin 7'sinde uyanmak :))



Bu kombinim gecen haftadan kalma, sanirim Cuma'ydi. O gun havanin tum berbatligina inat boyle renkli giyinip kendimi neselendirmek istemistim... Zaten fusya en sevdigim renklerden biri olunca, ehh bir de hafta guzel bitip guzel baslayinca degmeyin keyfime ;))

Bu aralar tek derdim trafik!!! Ankara da resmen Istanbul'la yarisir duruma geldi son zamanlarda. Bir zamanlar Ankara Ankara diye tutturup Istanbul'a gitmek istemeyisimin en buyuk sebeplerinden biri olarak trafigi gosteren ben, simdi Ankara'da ayni cileyi cekiyorum. Hele de memleketimde boylesi cakal cukal trafikte olunca...



Etek...............................Adil Isik
Triko.............................................Mango
Atlet.................................Koton (dantel modifiyeli)
Sapka tac.........................Designed by madammoda ;)
Saat................................................Swatch
Kupe....................................Prenses

14 Ekim 2010 Perşembe

STEFANEL'LE ISINMAYA

Steanel genel olarak koleksiyonlarını beğendiğim bir marka. Devetüğü, bej ve kahve tonlarını koleksiyonlarında bolca kullanması da sevgime nail olmasında cabası.
Ama buna rağmen dolabımda pek fazla Stefanel parçam yok. Yani kendime not: Bundan sonra Stefanel mağazalarına daha çok uğranacak.

Bu kış zaten örgüler tavan yapmış durumda, hem de en kalınlarından. Hırkalar, bol uzun kazaklar, pançolar kışın bizi hem soğuktan koruyup pufur pufur tenimizi okşayacak; hem de trendy ve şık bir görünüme sahip olmamızı sağlayacak benden söylemesi.


HEDİYE ÇEKİLİŞİM SONUÇLANDI ^_^

Günaydın fındıklarım. Aslında benim günüm de bayaa bi önce aydı ama neyse ;))

Dün gece itibariyle hediyeler için belirlediğim süre sona erdi ve Random.org'a çekilişi yaptırdım. Hediyeyle alakası olmayan ve çekiliş dışında kalmak isteyenleri çıkardıktan sonra 10 yorumumuz kaldı. Ramdom.org da bunlardan 5.'sine gitsin dedi hediyeler.

O kişi deeee HAYAT GÜZEL isimli izleyicim oldu :))

Kendisi en kısa zamanda modabenimdiyebilene@gmail.com a iletişim bilgilerini atarsa, ben de hemen hediyelerini yollayacağım.
Sevgiler, öpücükler hepinize...

12 Ekim 2010 Salı

SATIŞ BLOGLARINDAN VURGUN YAPAN FİRMA

Aylar önce Murat Bey adında biri beni arayıp By Butik adında bir butik açmaya hazırlandıklarını, bunun için de satış bloğum olan Yetişirsen Alırsın'dan bazı parçaları konsinye usulü almak istediklerini belirtmişti. Bir kaç kez telefonda görüşme ve mailleşme sonrası tamam dedim ve seçtikleri ürünleri yolladım onlara.



Gayet güzel internet sitesi oluşturmuşlar, adam da gayet içten konuşuyor. Konuştuğumuzda gönderdiğim ürünlerin hemen satılanlarının parasını yollayacaklarını, kalanları ise 3 hafta içinde göndereceklerini söylemişlerdi. Ancak sonradan konuşmalarımızda yok butik açılacak, açılış kokteyli var derken, bizim olay yan geldi çamura battı, bu Murat Bey maillerimi cevaplamaz oldu.

Kaç kez telefonda konuştuk hatırlamıyorum bile. Tamam ailevi problemler yaşadığını anlatıyor, o kadar sinirime rağmen ben yine alttan alıyorum, sürekli süre istiyor bekliyorum. Dalga geçer gibi paranızı yatırıcam hesap numarası gönderin diyor, gönderiyorum yine tık yok.

Ben kimse hakkında kötü konuşmak istemem ama artık benim çizgi aşıldı. Sorun burda para da değil ben 300 TL'yle ne zengin olurum, ne de batarım. Ama benim hem kendi yaptığım el emeği ürünlerim, hem de bir sürü kıyafetim başkalarında, ne olduğu da belli değil. Ben artık buna resmen dolandırıcılık diyorum. Başka ne olabilir ki ?

Bu yazıyı da yazmak için elim kaç kez gitti geldi. Ama yapılan dolandırıcılığın, haksızlığın duyulmasını istiyorum. Benim gibi blogdan satış yapan birçok arkadaşımın da aynı sorundan muzdarip olduğunu biliyorum. En azından aynı sorunu yaşayanlar yazsın buraya, yorumlarınızı bekliyorum canlar.

Bu By Butik zımbırtısının bilgilerini vereyim. Sizler de temkinli olun, bu ve bunun gibi olaylar yaşayıp benim gibi başınızı ağrıtmayın derim.

By Butik (Zuhuratbaba Cad. Şükran Çiftliği Sok. No:10 D:3 Bakırköy - Meydan / İstanbul)
(Tel: 0212 543 53 33)


11 Ekim 2010 Pazartesi

MAVİLİ GÜNÜN KOMBİNİ - YENİ OJELER VE EV PUFİDİKLERİ


Geçtiğimiz Cuma'yı kendi kendime Free Friday ilan etmiştim canlar. Biliyorsunuz bizim şirkette kıyafetlerde klasizm rüzgarları esiyor ama ben ara sıra bu rüzgara teğet geçiriyorum :P


O gün artık ne zamandır özlem duyduğum opak çoraplarımdı kombinimin belirleyici parçası. Çektim desenli mavi elbisemi ve tabii üşümemek için kalın mı kalın hırkamı ;)) Ofiste de yine görenler Lolita olmuşsun dediler, adımız çıkıcak yaahuuu :)))

Hırka............................Mango

Elbise............................Koton

Çorap.........................Beylik pazarı
Pufidikler....................Twigy olabilir???


Ehh fotoları da eve gidince çektiğim için artık ayakkabılar çıkarılmış, ev pufidikleri giyilmişti. Biraz neşe katsınlar sizin de gününüze. Ama bu renk birlikteliğinden sanılmasın ki FB'liyim. Sonuna kadar GALATASARAY'dır aşkımız...


Bunlar da son günlerde alıp renklerini pek sevdiğim ojelerim. Çamur rengi olanlar Pastel (galiba 43 no), lacivert olanlar ise Cecil. Rengini sevmeme rağmen bir daha Cecil oje alır mıyım, almam tabii. Sulu boya gibi garip bir dokusu var ve kuruyunca da pütür pütür oluyor.



Ehh çok anlattım yavff, hadi bakalım biraz da siz konuşun, yorumlarınız pılisss ;)))